Sevgi

Sevgi

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum
Şiirler yazıyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor

İki kere iki dört elde var Ayten


Ümit Yaşar Oğuzcan'ın kalemi kadar güzel bir kalem görmedim sanırım ya gerçekten bence en kıymetli şairimizdir kendisi.

Sevgi bence içinde diğer iyi olarak lanse edilen her şey gibi insanın kendi içinde çıkarını düşünüp kendini bir şeylere bağlamasıdır. Bir annenin çocuğuna, bir çocuğun annesine ve bazen çocuğun bambaşka bir insana hissettiği bu sevgi nedir inceleyelim. Bunun yeri burası mı? Değil.

Buna aslında bakarken duygulardan çok uzaklaşıp işin diğer tarafına bakmamız gerekiyor çünkü duyguları işin içine kattığımızda her şey aslında çok basit ama tatmin etmeyen bir noktaya çıkıyor. İyi bir insan olabilirsiniz ama yaptığınız iyilikleri iyilik yaptıktan sonra hissedeceğiniz iyi hisler için mi yoksa gerçekten hiçbir beklenti olmadan mı yapıyorsunuz? Çoğu insan ben fiziksel bir karşılık vesaire beklemiyorum karşılıksız iyilik yapıyorum diyor ama gerçekten içte bir yerde toplum tarafından onaylanma ve taktir edilme gereksinimi yatıyorsa bu insan yaptığı iyilikten sonra gerçekten çok iyi hisseder. Ben hem karmaya inanan hem de iyilik yaptıktan sonraki hissiyatı çok seven birisi olarak empati yaptığımda doğru gelen şeyleri genelde yapan bir insanım.

Basit bir örnek olarak Edirne'de okurken yaşlılara o kadar çok yer verirdim ki bir binişte 4 yaşlının oturmasını sağladığım olmuştur. Maddi olarak yine elimden pek bir şey gelmese de gerçekten ihtiyacı olan insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum bunu yaparken de alan elin veren eli görmemesi için gerçekten çabalıyorum. Ama bunları yaparken hem yapmamanın verdiği suçluluk duygusundan kurtulma hem de yapmış olmanın getireceği içsel tatmin ön planda oluyor. Çoğu çevremdeki insan beni ya dünyanın en iyi insanı ya da enayi olarak niteliyor ama ben pragmatik davranıyorum sadece insanlara zevk veren şeyler değişebiliyor.

Şuna geleceğim insanın aslında kusursuz ve kutsal bulduğu çoğu his ve davranışın arkasında ya sorumluluk ya da kişisel bir tatmin kovalamacası yer alıyor. Hiçbir şey kutsal değil olmak zorunda da değil zaten insanız kusurluyuz. Sevgi besledikleriniz çok büyük bir çıkarlar ve tatminler sepeti sunan insanlardır. Bakın görün kimsenin sizin üstünüzde bir sorumluluğu veya çıkarı olmasın bir kişi kalıyor mu etrafınızda.

Her şeye biraz bu gözle baktığınızda daha az üzülüyorsunuz bir şeyler yaşandığında.

Sevgi iyidir.


Bu yazının video tavsiyesi

Hoşça kalın...

Read more

Türkiye’de Mahalle Berberi Deneyiminin Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Boyutları: Zorunlu Memnuniyet, Tekdüze Estetik ve Mahremiyet İhlali Üzerine Bir İnceleme

Türkiye’de Mahalle Berberi Deneyiminin Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Boyutları: Zorunlu Memnuniyet, Tekdüze Estetik ve Mahremiyet İhlali Üzerine Bir İnceleme

Özet: Türkiye'de mahalle berberleri, sadece saç ve sakal kesimi hizmeti sunan yerler olmaktan öte, toplumsal etkileşim, geleneksel iletişim biçimleri ve zorunlu kabullerin sahnesi haline gelmiştir. Bu çalışmada, mahalle berberi deneyiminin bireysel estetik tercihlerin karşılanmasındaki yetersizlikleri, iletişimsel zorunlulukları ve fiziksel mahremiyet algısındaki sorunları ortaya koymak amaçlanmıştır. Nitel gözlemler ve

20-30 Yaş Arası Hâlâ Yemeğinden Malzeme Ayıklayanlar: Bir Davranışın Sosyolojik ve Psikolojik Analizi

20-30 Yaş Arası Hâlâ Yemeğinden Malzeme Ayıklayanlar: Bir Davranışın Sosyolojik ve Psikolojik Analizi

Restoranlarda ya da ev yemeklerinde sıkça karşılaştığımız bir manzara: 25 yaşında bir birey, önündeki hamburgerin içinden domatesi itinayla çıkarıyor; bir diğeri, lahmacunun üzerine limon sıkılmasına bozuluyor. Hele ki turşu... "Ben sadece turşusuz istiyorum." Bu tür cümleler, artık çocuk yaşlardan çıkmış bireylerin hâlâ yemek seçmesi üzerine düşündürücü bir alan