Heves

Heves

Hayat, her zaman arzu ve beklentilerimizi karşılamaz.


Bu siteye bir şeyler eklemek benim için bir hevesten çok gereksinimdi. İçimi dökmek ve kısıtlı boş zamanımı değerlendirmek istiyordum. İlk günlerinde komutanlıkta çalışırken "Keşke akşam olsa da eve gidip bir şeyler yazsam" diyordum ama günlerdir bir şey yazmıyorum. Bu hem bu ihtiyacımın sönmesiyle hem de benim gerçekten hakkında yazacak konu bulamamam ile alakalı.

Heves dediğimiz şey bir insanın bir şeyi mantıklı temellere dayandırmadan arzu etmesidir diyebiliriz sanırım. İnsan hayatında bir boşluk fark ettiğinde onu doldurmaya çalışıyor genelde de o boşlukları olduğu gibi bırakmak erdem istiyor. Bu yaşına kadar hiç eksikliğini çekmediğimiz veya elimizde zaten iş gören bir versiyonu bulunan şeylere heves edip bir ton uğraş sonrası elde ettikten sonra yeterli içeriği ve tatmini bulamayıp bırakıyoruz.

Beklentilerin bir şeyi beğenip beğenmememize direkt etki etmesi ve heves ettiğimiz şeylere genelde büyük beklentiler yüklememiz bunun sebebi olabilir. Bazen insan öyle beklentilere giriyor ki ne gelirse gelsin zaten karşılamayacak ve hayal kırıklığı kaçınılmaz olacak.

Alakasız bir şey anlatıp yazıyı bitirmek istiyorum. Birkaç ay önce Alien Romulus filmi sinemalarda gösterime girmişti. Hayatımın bu yıllarında çevresinde insan olan veya çevresinde insan isteyen bir insan değilim ama bir etkinlik yapılacağı zaman tek başına yapacak olmak şevk kırıcı bir durum oluyor. Filmin fragmanını bile izlemeden direkt sinema salonunun yolunu tuttum evde durmaktan sıkılmış ve yapacak bir şey olsun diyordum sadece. Biraz alışveriş ve yemek sonrası filme girdim ve gerçekten çok beğendim bu beğeniş filmin iyi olması ile de alakalıydı elbet ama beklentim olmadığı için 7 beğeneceğime 9 beğenmiştim eve geldikten sonra filmin önceki serilerini araştırıp onları da izledim onlar asla Romulus kadar etkilemedi beni.

Yani bize zaten sürekli bir şey aldırmak ve bir şeylere özendirmek üzerine kurulmuş bu sistemde bir şey almadan veya bir duruma özenmeden önce gerçekten ihtiyacım var mı? Gerçekten hayatıma etkisi olacak mı bu şeyin? Gibi soruları kendimize yöneltmemiz gerekiyor.


Bu yazının video tavsiyesi

Hoşça kalın...

Read more

Türkiye’de Mahalle Berberi Deneyiminin Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Boyutları: Zorunlu Memnuniyet, Tekdüze Estetik ve Mahremiyet İhlali Üzerine Bir İnceleme

Türkiye’de Mahalle Berberi Deneyiminin Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Boyutları: Zorunlu Memnuniyet, Tekdüze Estetik ve Mahremiyet İhlali Üzerine Bir İnceleme

Özet: Türkiye'de mahalle berberleri, sadece saç ve sakal kesimi hizmeti sunan yerler olmaktan öte, toplumsal etkileşim, geleneksel iletişim biçimleri ve zorunlu kabullerin sahnesi haline gelmiştir. Bu çalışmada, mahalle berberi deneyiminin bireysel estetik tercihlerin karşılanmasındaki yetersizlikleri, iletişimsel zorunlulukları ve fiziksel mahremiyet algısındaki sorunları ortaya koymak amaçlanmıştır. Nitel gözlemler ve

20-30 Yaş Arası Hâlâ Yemeğinden Malzeme Ayıklayanlar: Bir Davranışın Sosyolojik ve Psikolojik Analizi

20-30 Yaş Arası Hâlâ Yemeğinden Malzeme Ayıklayanlar: Bir Davranışın Sosyolojik ve Psikolojik Analizi

Restoranlarda ya da ev yemeklerinde sıkça karşılaştığımız bir manzara: 25 yaşında bir birey, önündeki hamburgerin içinden domatesi itinayla çıkarıyor; bir diğeri, lahmacunun üzerine limon sıkılmasına bozuluyor. Hele ki turşu... "Ben sadece turşusuz istiyorum." Bu tür cümleler, artık çocuk yaşlardan çıkmış bireylerin hâlâ yemek seçmesi üzerine düşündürücü bir alan